Apollon – Işığın ve Sanatın Tanrısı
Apollon Kimdir?
İlkçağ Yunan yaratıcılığında iki öge çıkar karşımıza. Nietzsche’nin Tragedyanın Doğuşu eserinde bu yaratıcılık, tanrıların simgelediği iki karşıt varlığın birleşmesiyle oluşur. Bu tanrılar Apollon ve Dionysos’tur. Apollon aydın, durgun, ölçülü gücü simgeler. Işıktır, doğayı görme, varlığı akılla algılama ve akla dayanan yöntemle biçimlendirme gücü ve yeteneğidir.
Bir öngörmedir, ışığın doğayı aydınlatarak karanlık kalan sırlarını çözümlemesidir. Fakat bu güç insanı taklitçi olmaktan ileri götürememektedir, yaratıcılık insanın doğaya coşkuyla karışmasını şart koşar. Bu karışmayı da şarap tanrı Dionysos simgeler.
Dionysos sadece büyük bir tanrı değil, insana doğayla birleşmeyi sunan bir araç niteliği taşır. İnsan için düşünülmüş bir tanrıdır. Bu yüzden insan dişisinden doğmadır, insana karışır ve insan çilesi çeker ki taşkın gücün ne denli bir nimet olduğunu anlatabilsin insana.
Yunan mitinin efsanelerinden olan Apollon Roma mitolojisinde Apollo olarak elinde altın Lir tutar şekilde karşımıza çıkar. Fakat hedefini asla şaşırmayan bir okçu olması ve üstün ok başarısından dolayı ok ve yay ile de tasvirleri mevcuttur. Ayrıca geleceği haber veren bir bilicidir. Bundandır ki Yunan mitinde Delphoi bilici merkezlerindendir.
Apollon Kelimesi
Apollon adının Yunanca olmadığı bilinmektedir. “Apello” defetmek, kötülüğü önlemek fiilinden türemiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yunanlılar dahi bu adı anlamamış olacaklar ki özünü belirtmek içi ek ad koymuşlardır “Phoibos” parlak anlamında tanrının ışık saçan aydınlık varlığını dile getirir.
Bu isim Apollon ’un ananesi olarak bilinen Phoibe ile de bağlantılıdır. Fakat ne kadar ışık ile dile getirilse de hiçbir kaynakta güneşi simgeleyen Helios ile ilişkili gösterilmemektedir.
İlyada’da “Lykegenes” yani okçu, hedefi vuran, gümüş yaylı olarak adlandırılır. Bizim Lykialı diye çevirdiğimiz, başka metinlerde geçen “Lykios ve Lykeios” sıfatları ile ele alırsak Apollon’un Lykia bölgesi ile ilişkilendirildiği göz önüne serilir.
Lykia bölgesinin adı “Lyk” kökü ile incelendiğinde Latince “lux” yani ışık ile ele alırsak bu tanrının sıfatıyla ilişkisini de açıklamış oluruz. “Lykegenes” kelimesinde ki “genes” eki de “gen” yani soyu simgelemektedir.
Anadolu’lu Apollon
Apollon Homeros destanlarında Lykia’ya sıkı sıkıya bağlıdır bu yüzden merkezi Anadolu’da özellikle Troya’da olan bir tanrı çıkar karşımıza.
Apollon’un İlyada da ki insancıl oluşu, vicdan ve yiğitlik özellikleri onu Olympos tanrılarından tamamen ayırmakta, farklı bir ahlak görüşüyle Anadolu tanrısı olarak ele almamızı sağlamaktadır.
Halen günümüzde de devam eden arkeolojik araştırmalarla bu tez gün geçtikçe pekişmektedir. Apollon çalgı ve ezgiyi, şiiri ve dansı her türden sanatı esinleyen tanrıdır ve bu hava Lykia’da sezilir.
Gündüzleri gümüş yaylı tanrıya taht kuran bu yer gece kardeşiyle aya doğru yükselip yıldızlarla birleştiren havasında bu tanrının varlığını hissedersiniz…
Apollon’un Doğuşu
Titan Koios’kızı, güzel saçlı Leto ile Zeus’un birleşmesinden doğar. İkiz kardeşi Artemis’tir.
Doğumu ile ilgili bilinen efsane Lykia Patara’da geçer fakat adalar ve Yunanistan kültüründe bu tanrı yayılınca birçok yer bu tanrıya beşik olmak için efsaneler yazmışlardır. Bunların arasında en çok tutulan Delos efsanesidir.
Leto ’nun Zeus’tan hamile olduğunu duyan Hera çılgına döner, Hiç bir kara parçası yardım etmeyecek diye emir verir. Ege’de yüzen ada olan Asteria (Delos-anlamı parlak-) adası Leto’nun çığlıklarına dayanamaz ve doğumun burada gerçekleşmesine izin verir.
Diğer efsaneye göre ise yürüye yürüye Lykia kıyılarına gelir ve Patara’da doğum yapar. (Leton tapınak kenti bu efsane ile kurulur, kentin içerisinde Leto, Artemis, Apollon tapınakları vardır.)
Hera her şeyi düşündüğü gibi, ihanetlerin olacağını da düşünmüştür ve doğumları gerçekleştiren tanrı Eileithyia’nın Olympos’un dışına çıkmasını engeller. Hera’nın bu durumuna göz yumamayan tanrılar İris’i ona gönderirler.
İris her kadının vazgeçilmezi olan mücevheri Hera ’ya vererek Eileithyia’yı doğumda yardım etmesi için ikna etmeyi başarmıştır. Leto’dan dünyaya gelen Artemis ve Apollo Yunanlılar tarafından en sevilen tanrılar olacaklardır.
Apollon’un Yetenekleri ve Efsaneleri
Apollon İlyada destanında karşımıza muhteşem bir okçu olarak çıkmaktadır. Kardeşi Artemis ile beraber bu yetenekleri onlara büyük üstünlük sağlamaktaydı. Onların oku ile ölmek ansızın gelen tatlı bir uykuya dalmak gibidir.
İLGİLİ : Yunan Mitolojisi – Yaratılış, Tanrılar ve Görevleri
Musalar korosunda yönetici olarak sanat ve müzik alanında da çok başarılıdır. Zeus’un verdiği Lir ile adeta bütünleşmiş, başka tanrılar ve ölümlüler ile giriştiği yarışmalar efsanelere konu olmuştur.
Hatta Midas da bu efsanelerden payını alır. Athena’nın attığı kavalı bulup mükemmel bir şekilde çalan Marsyas ile yarışan Apollon, Midas’ı hakem tayin eder.
Midas kavalın sesinden öyle etkilenir ki Marsyas’ı birinci seçer fakat bu karın doğru olmadığını düşünen Apollon Midas’ın kulaklarının iyi duymadığını gerekçesiyle eşekkulağına çevirir ve Marsyas’ı da öldürür.
Perilerin üzüldüğünü görünce yanlış yaptığını fark etmiştir, müziğine devam edebilmesi için Marsyas’ı ırmağa çevirir. Böylece ırmağın etrafında müzik eşliğinde periler dans edebileceklerdir.
Gai’dan olan, Python adında ki ejder Delphoi’da ki bilicilik merkezine bekçisidir. Bu merkezin kendisine tapınmasını isteyen Apollon Pyhon’u öldürür.
Troya kralı Priamos’un kızı Kassandra’ya aşık olur. Kassandra ise Apollon’un ona bilicilik yeteneği vermesi karşılığında birlikte olmayı kabul eder. Apollon Kassandra’nın istediğini yerine getirmesine rağmen Kassandra onunla olmaz bu duruma sinirlenen Apollon onu lanetler.
Lanet de Kassandra geleceği görecek ama kimseyi inandıramayacak. Nitekim Truva savaşını da görmesine rağmen kimseyi inandıramaz. Apollon Truva savaşında Yunanlıları desteklemiş ve onlara Aşil i nasıl öldüreceklerini söylemiştir.
En ünlü aşk efsanesi ise Daphne Peneios’un su perisi olan kızı Daphne kendisini Gaia’ya adamış ve evlenmemek üzere yemin etmiştir. Apollon onu ırmak kenarında görür ve bir anda aşık olur.
Kız ise kurtulmak için kaçar, Apollon kovalarken Daphne tanrılara kurtarması için yalvarır ve o esnada Defne ağacına dönüşür. Bu duruma çok üzülen Apollon defne ağacını kendisine kutsal ilan eder ve yapraklarını başına taç yapar.
Karısı Koronis sadakatsizlik yapar ve cezalandırması için ikiz kardeşini görevlendirir. Hermes’e bir asa verir ve bu sayede Hermes habercilerin efendisi olmuştur. Üç ucu olan yabası ile yunusu gökyüzüne takımyıldızı yapar. Lirini küçük Orpheus’a verir.
Kız kardeşinin Orion ile olmasını engellemiştir. Oğlu Asklepius’u büyütmesi için at adam Kheiron’a verir. Artemis ile Niobe’yi kibri için cezalandırır.
Kaynaklar
Azra ERHAT- Mitoloji Sözlüğü
Ders Notlarım
Emeğinizesağlık,liri hermes vermemiş miydi bu arada?