Erich Heckel Kimdir? Hayatı ve Sanatı
Erich Heckel
Herkese merhaba. Bugün sizlere Ekspresyonist ressam Erich Heckel ‘in hayatını ve sanatını anlatacağım.
Döbeln Almanya’da 1883 yılında doğan sanatçı 1901 senesinde gittiği Chemintz’de bir okulda Schmidt-Rottluff ile arkadaş olmuş ve resim sanatına ilgi duymaya başladı. Bundan önce şiir yazmaya meraklı olan Erich Heckel, Schmidt ile tanışmasından sonra şiiri bırakmıştı.
1904 yılında ise Erich Heckel bir çok ünlü sanatçının da yetiştiği Dresden’e gitti ve burada da Kirchner ve Blely ile tanıştı. Resme ilgi duyan Erich Heckel, ressamlarla tanışıyordu ancak burası bir mimarlık okuluydu.
Rottluff, Kirchner ve Blely ile uzun süren sohbetler yapan Erich Heckel, Ekspresyonizm için büyük bir önem taşıyan Die Brücke/Köprü grubunu kurdu. Elbette bu grubu kurmadan önce mimarlığı tamamen bırakarak kendisini resim sanatına adadı.
Die Brücke
Die Brücke grubunun sadece kurucusu değil aynı zamanda bir bağlayıcısı olmuştu. Hem hepsi ile yakın arkadaşlıklar kuruyor hem de resim sanatı üzerine derin sohbetler yapıyordu. Bu da onu iyi bir yönetici yapıyordu.
Grup kısa sürede gelişmeye ve ileri gitmeye başlamıştı ve dışarıdan başka sanatçıları da etkilemeyi de başlamıştı. 1906 yılında Emil Nolde ve Pechstein gibi önemli sanatçılar da gruba katıldılar.
Bu sanatçıların da katılması ile birlikte Van Gogh’un sanatını da detaylı şekilde incelenmeye başladılar. Bu incelemeler grup üyelerinin resimlerinde izler bırakmaya başlamıştı. Ancak Erich Heckel’e bunlar yeterli olmamaya başladı. O salt içgüdüden oluşan resimler yapmak istiyordu ve yeni biçimler bulmak yeterli gelmiyordu.
Dangast Ziyareti
Bu düşünceyle yakın dostu Schmidt-Rottluff ile 1907 yılında Kuzey Denizine, Dangast’a gitti. Burada doğanın içinde aradığını buldu ve yaşadığı bu deneyimle birlikte sanatını görkemli bir seviyeye çıkarttı. Doğa ona iyi gelmişti. Kendi disiplinli karakteri ve doğanın yırtıcılığı ile harmanlanan dışavurumculuk sanatı 1908 yılında nihayet şekillenmişti.
İtalya Gezisi
Gezmek iyi gelmiş olacak ki bu sefer 1909 yılında İtalya’ya gitmeye karar verdi ve bu yazı ise grubunun önemli sanatçılarından Kirchner ile geçirdi. Gittiği yer İtalya’nın şehir içi yerleri değil, yine doğal güzelliklerinden biri olan Mortizburg Gölleriydi. İtalya gezisinden sonra yine sanatında değişiklikler başlamıştı. Artık resimlerinde bir açıklık ve yalınlık vardı. Burada özellikle Etrüks sanatından ciddi şekilde etkilenmiştir.
1910 yılına gelindiğinde Die Brücke ve Erich Heckel sanatını tam olarak şekillendirmişti. Resimlerinde; keskin, açık dış çizgilerle betimlenmiş renk alanları ve birbirlerinin içinden geçecek şekilde tümüyle yoğun ve sakin düzenlemeler oluşturuyordu.
Hatta Erich Heckel’in üslubu kendi kurduğu grubun yaptığı resimlerin yanında sert kalıyordu. Boyalarındaki yoğunluk oldukça katıydı ve bazılarınca ”yavan” bulunuyordu. Yaptığı gezilerde doğanın ve kent görünümlerinin resimlerini yaptı. Ayrıca çıplaklar, banyo yapan figürler ve konser salonları temalı resimler yaptı.
Otto Mueller
1911 yılında arkadaşlarının da yaşadığı Berlin’ee taşınan sanatçı, burada Otto Mueller’in atölyesini devraldı ve çalışmalarına burada devam etti. Ancak bu dönemde Berlin’de yaşayan diğer sanatçılar gibi kentlerin kalabalığına göndermeli resimler yapmak yerine yine doğayı yansıtan resimler yapmayı tercih ediyordu.
Mevsimlerin birbirini izlemesi, insanların sevinç ve acı anlarındaki davranışları gibi konuları tuvaline aktardı. Resimleri çoğunlukla insanların sevinç ve sevecenliklerinden doğuyordu.
Sezession Sergisi
1912 yılında Aguste Macke ve Marc gibi başka önemli sanatçılar ile tanıştı ve Krichner ile birlikte Köln Kilisesini süsledikleri Sezession sergisini açtı. Bundan tam bir sene sonra 1913 yılında ise Die Brücke grubu dağıldı. Grubun dağılmasının ardından Erich Heckel hayatının ilk kişisel sergisini de bu sene açtı. Bu dönemde yaptığı resimlerinde nesneleri ve figürleri dingin bir denge içinde sıralıyordu.
1914’de ise gönüllü olarak askere gitti ve 1915 yılında yaralılara bakmak için Flanders’e tayin oldu. Burada Max Beckmann ile tanıştı. bu iki sanatçı askeri görevlerini yaparken bir yandan da sanatsal çalışmalarını yapacak zaman bulabiliyorlardı çünkü bir sanat tarihçisi olan Walter Kaesbach’ın emri altındaydılar. Bu da onara epey bir avantaj sağlıyordu.
1918 Sonrası
1918’de Erich Heckel Berlin’e döndü ve sanat çalışmalarına burada devam etti. Bu dönemden sonra resimlerinde kalıcı ve evrensel ögeler kullanmaya başladı. 1930’lu yıllarda bu dönem çoğu sanatçının da sorun yaşadığı Nazilerle sorun yaşadı ve onlar tarafından sürgüne yollandı.
İkinci Dünya Savaşı bitene kadar sürgünde kalan sanatçı savaş bittikten sonra evine geri döndü ve özgürce resimler üretip, öğretmenlik yaptı. Ardından 1970 yılında Hemmenhofen’de hayata veda etti. Şüphesiz Ekspresyonistler içinde Alman romantizminin estetiğini ve felsefesini en yalın biçiminde sanatına yansıtan sanatçıdır Erich Heckel.
İLGİLİ : William Blake Kimdir? Hayatı ve Sanatı
Kaynaklar;
Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi, Lionel Richard
E.H Gombrich, Sanatın Öyküsü
ArtBook Ekspresyonistler
Modern Sanatı Akımları, Ders Notları