Franz Von Stuck Kimdir? Hayatı ve Eserleri
Franz Von Stuck
Almanya’da doğan ve Münih’in ünlü ressamlarından biri olan Franz Von Stuck’dan bahsedeceğim bugün sizlere. Kendisi oldukça ilginç bir ressam. Sembolist tarzda resimler üreten sanatçı özellikle karanlık resimleri ve günah teması ile ünlüdür. Bunlardan birazdan bahsedeceğim ancak şimdi biraz hayatına bakalım…
1881-84 yılları arasında Münih Plastik Sanatlar Okulu’na giden ve burada temel bir eğitim gören sanatçı, Lidenschmidt ve Bruno Piglheim akademilerinde çalışmalarına devam etti.
Akademideki dönemlerinde sembolist bir sanatçı olan Fernand Khnopff ile yakın bir arkadaşlık kurdu. Bu döneme kadar Stuck hakkında pek bir bilgimiz yok. Ancak Fernand ile tanıştıktan sonra artık ne tür resimler yapmak istediğine yavaş yavaş karar vermeye başlıyor.
Desencilik Dönemi
Sanatçı bu dönemde Fleigende Blatter ya da Allegorien und Embleme dergilerinde desenler yaptı ve bu desenler onu daha sonra yapacağı resimlere hazırladı. Dergilerde çalışmayı bir anda bıraktı, hızlı ve kendinden emin bir şekilde doğrudan sembolist tarzda eserler üretmeye başladı.
İlk dönemlerde Kır Tanrıçalarını ve Tanrılarını resmediyordu, daha doğrusu yeniden yorumluyordu ve bu yıllarda, sanatında Dietz, Thoma, Böcklin gibi sanatçıların etkileri görülüyordu.
1892 yıllarında Akademi ile bir takım sorunlar yaşıyordu. Bu nedenle kendi grubunu oluşturmaya karar verdi. Ardından Münih Sezession’unu kurdu. Bu grup ilk başlarda sadece resim sanatında eserler üretirken daha sonraki yıllarda; mimari, grafik ve dekoratif sanatlarda da eserler üretmeye başladılar.
Bu Sezession hareketi 1896 yılında Jugend dergisinin de kurulmasıyla artık resmen bağımsız bir sanat hareketi haline geldi.
Sembolizm / Ekspresyonizm
Bu yeni ve farklı topluluk Münih şehrinde önemli işler yapmaya başlamıştı. Dergi hem okurlarını haran bırakıyor, hem de başka sanatçıları ciddi şekilde etkiliyordu. Bu gruptaki sanatçılar genel anlamda Sembolizm akımında eserler üretiyorlardı ancak Ekspresyonist yani Dışavurumcu akımında da eserler yapıyorlardı.
Stuck’un ”Amazonların Savaşı”, ”Sfenks”, ”Kır Tanrılarının Savaşı” gibi eserlerinde hem ekspresyonist unsurlar hem de Böcklin ve Lenbach etkili sembolizm görülmektedir. Ancak onu asıl ünlendiren ”kendini yılana teslim eden kadın teması” ile yaptığı resimleri oldu. Bu temada yaptığı seriler 1889-1912 yılları arasında görülmektedir.
Bazen de ‘Saflık’ temalı resimler yaptı Stuck. Genellikle elinde zambak tutan bir genç kız figürü görüyoruz bu eserlerinde. Gençliği, saflığı ve bekareti sembolize eden bu kadınların bakışlarında ise şehvet ve cinsel bir çağrı da görülmektedir elbette.
Bierbaum konu ile ilgili şöyle söylüyor; ” Gözlerimi kapattığımda, ruhum aynı tabloyu, aynı temizliği, güzeller güzeli, aşk dolu bakışı gördü.
Ama genç kızın kucağında, beyaz zambak yerine bir bebek vardı. Annelik saflığı ! İşte o gün, Dünya güzel göründü bana…”
Münih Akademisi
1895 yılından sonra Münih Akademisinde öğretmenlik yapan Stuck; Kandisky, Albers, Paul Klee gibi pek çok sanatçıyı da ciddi şekilde etkilemiştir. Stuck yeni ressamlar kuşağını etkilemiş ve 1898 yılında ”Villa Stuck” adlı evi inşa ettirmiştir.
Burada ressam, heykeltıraş, mimar ve bezemeci olarak çalışmalarına devam etti. Bu evde sürekli çalışan ve kedini yenileyen sanatçı pek çok Sanat Tarihçinin yorumuna göre kendisini Rönesans sanatçılarının seviyesine çıkarttı ve döneminde ”Ressamların Prensi” olarak anıldı.
Lucifer
Şimdi Franz Von Stuck’ın, benim çok sevdiğim ve sizin de seveceğinizi ya da ilgi çekici bulacağınızı düşündüğüm iki eseri ile devam edelim. Önce Lucifer adlı 1890 yılında yaptığı resme bir bakalım. Sanatçının pek çok farklı temada resimler ürettiğini biliyoruz.
Bu da onlardan biri. ”Karanlık Sanat” dönemi… Bu dönemde, resimlerinde genellikle ”insan iblis” teması kullanır sanatçı.
Bu eseri yaptıktan çok uzun yıllar sonra yaptığı bazı açıklamalarda ”insan için sonsuza kadar geçerli olanın peşindeyim” demiştir. Ana figürleri ise genellikle kadın ve erkek figürleridir. Erkeğin gücünü, kadının ise yumuşaklığını ve zarafetini yansıtmak istediğini söyler sanatçı.
Dini temalı resimlerinde bile ; ”Evrensel olarak anlaşılabilecek olan insan yönünü vurgulamaya çalışıyorum” demektedir sanatçı.
Korkutucu Bakış Açısı
Sofia’daki National Gallery’de sergilenen bu eser Şeytanın Oğlu Lucifer’ın İnsan biçiminde gösterilmesiyle önceki dönemlere göre biraz farklıdır. Özellikle belli dönemlerde şeytan ve cin imgeleri çirkin yaratıklar olarak gösterilse de burada güçlü fizikli, oturur vaziyette bir adamdır.
Gözleri bir kedinin gözlerine benzemektedir ve tıpkı onlarınki gibi gece parladığı görülmektedir. Orta Çağ döneminde kedi ile sembolize edilen Tanrıça Freya’nın, Hristiyanlar tarafından kötü ruh veya şeytanın cinlerinden biri ilan edilmesiyle, kediler de şeytanın hayvanları olarak kabul edilmişti.
Cadı Avı
Hal böyle olunca kedi besleyen kadınlar cadı olmakla suçlanarak, kedileri ile birlikte yakıldılar. Burada Lucifer’da insani özellikler görülse de tam olarak öyle değildir. Kedi gözüne benzer gözüyle ve anormal oturuşu ile doğrudan ruhunuzun içine bakar.
Karanlık tonları, belirsiz oturuşu ve duruşu ile üzerimizde kasvetli bir hava bırakan bu iblis zamanında kendisine bakan pek çok kişiyi de korkutmuştur.
Bulgaristan Prensi Ferdinand bir zamanlar resmin sahiplerinden biridir ve Stuck’a; Bakanlarının ve yardımcılarının resmi gördüklerinde istavroz çıkarttıklarını yani haç işareti yaptıklarını söylemiştir. Ferdinand bundan epey bir memnun olmuştur. 🙂
Die Suende / Sin / Günah
Stuck’ın bir diğer önemli eseri ise ”The Sin/Günah” adlı eseridir. 1893 tarihi bu eserinde az önce de bahsettiğim ”günaha davet eden kadın” teması işlenmiştir.
Resimde göğüs ve karın bölgesi çıplak ve ışık altında, gölgeler içinde belirli belirsiz bir yüz ifadesi ile, ürpertici bir kadın figürü görüyoruz. Eserin kasvetli tonları, etkisini ciddi şekilde güçlendiriyor. Omzunda ise bir yılan var.
Günahı, hatta ilk günahı sembolize eden bu yılan yakının boynuna dolanmış ve doğrudan bize bakmaktadır. Bu yılan ve çıplak kadın sahnesi dini bir göndermedir elbette. Adem, Havva, ilk günah, yılan olarak sembolize edilen şeytan, yasak elma ve Cennetten kovulma… Yani evet, hepimizin bildiği hikaye. Ancak burada Adem yok…
Adem ile Havva
Stuck bu Adam ile Havva temasını başka resimlerinde de işlemiştir. Ancak resim hakkında söylenebilecek asıl şey şudur; Resimdeki kadın aslında Şeytanı sembolize etmektedir. Yılanı kontrol eden kişi de zaten şeytanın ta kendisidir.
Ürpertici ve şehvetli bakışlarıyla bu kadın yani şeytan, insanı günaha davet etmektedir. Stuck muhtemelen bu kadını Münih sokaklarında görmüş olmalı. Elbette bir fahişe olabilir. Ancak şeytan ya da şeytanın oğlu Lucifer ile ilişkilendirilen bu figür neden kadın şeklinde resmedildi ?
Kadın Lucifer
Şeytanın oğlu Lucifer hepimizin bildiği bir isimdir. Burada kadının kiliği hakkında çoğu yorum kadının Lucifer olduğu yönündedir. Bunun nedeni ise; Sembolizm Akımında kadın; ”baştan çıkarıcı” olarak sembolize edilir. Elbette bu sembolizm sanat akımının da en çok eleştirildiği konulardan biridir.
Franz Von Stuck izleyenlerin zihinlerine hitap eden güçlü bir resim yaratmıştır. Kadının bakışlarındaki o çekime yakalanıp günaha girmek veya yanından geçip gitmek sizin elinizdedir… Yılan ise insanın zaaflarını ve günahı sembolize etmektedir.
Söyleyeceklerim bu kadar, okuduğunuz için teşekkür ederim. Sanatla kalın.