Hans Holbein ve Elçiler Tablosu

Hans Holbein
Reform hareketinden sonra Kuzey Avrupa’da portre ve manzara ressamlığı sıkça tercih edilir olmuştur. Portre dendiğinde akla gelen ilk sanatçılardan biri olan Hans Holbein, ilk eğitimini yaşlı Holbein olarak bilinen babasından almış Alman ressamdır.
16. yüzyılın en büyük portrecilerinden biri olan Holbein, önce Basel’de çalışmış daha sonra Erasmus tarafından İngiliz Sarayı’na tavsiye edilerek yaşamını İngiltere’de sürdürmüştür.
Sanatçının yaptığı portrelerde Kral ve ailesinin yaşamı, ve çeşitli tüccar resimleri yer almaktadır. Holbein eserlerinde ayrıntılara önem vermiş, onları ince ince işlemiştir. Doğayı gözlemlemiş ve bunu en gerçek haliyle eserlerinde sunmaya çalışmış, insan bedenini organik haliyle resmetmiştir.
Yüzleri en ince ayrıntısına kadar betimlemesi babasının yanında gravürcü olarak yetişmesinden gelmekte ve bu özellikte onun resimlerinde ayrıntı olarak yansımaktadır.
Elçiler Tablosu
Bugün Londra National Gallery’de bulunan, Holbein’in 1533 yılında yapmış olduğu yağlı boya çalışması sanatçının en çok bilinen eseri olmuştur. Holbein’in “The Ambassador/Elçiler” ya da “Tacirler” tablosunda Jean de Dinteville ve Georges de Selve’ti tasvir etmiştir.
Tabloyu neredeyse dolduracak şekilde duran elçilerin ortasında bulunan masada farklı amaçlarla kullanılan araç-gereçler, farklı ülkelerden getirilenler ve farklı şeyleri sembolize eden eşyalar yer almaktadır.
Üst rafta objeler denizcilikle ilgili iken, alt rafta elçilerin dünyevi ilgileri yansıtılmıştır. Holbein bu resminde gözün gördüğünden fazlasını barındırır. Sanatçının diğer yaptığı portrelerde bu kadar sembol kullanmadığı görülse de modellerini ele alışı, modelin yaşamını sembollerle anlatılması oldukça başarılıdır.
Masanın üst bölümünde; bir gök küre, silindir güneş saati, ekvatoral güneş saati, zamanı ölçmek için kullanılan iletki, yatık duran çok yüzlü güneş saati, bir torquetum, erken dönem Türk halısı alt bölümde ise; bir yer küre, bir aritmetik kitabı, bir teli kopmuş lavta ve Martin Luther’e ait bir ilahi kitabıdır.
Alt rafta açık resimlene kitap Martin Luther’e aittir. Açık olan sayfada “Gel kutsal hayalet, ruhlarımızı uyandır.” yazılıdır. Kitabın matbu olması matbaanın devrimci rolüne eşlik eder. Elçilerin yaşları Roma rakamıyla tablolara işlenmiştir. Birinin yaşı elinde tuttuğu hançere, diğerinin yaşı ise üst raftaki kitaba işlenmiştir.
Dinteville’nin elinde tuttuğu hançerin kılıfının üzerinde “AETAT/IS SV Æ 25” yazmakta ve elçinin 1533’de 25 yaşında olduğu, Selve’nin kolunun altında yer alan kitabın sayfalarında “AET. SV Æ/ 29” yazmakta ve papazın 1533’de 29 yaşında olduğunu belirtmektedir.
Rafın üzerine konulmuş olan ve Holbein resimlerinde sıkça kullandığı Uşak halısı Osmanlı’nın Avrupa’ya ticaretini göstermektedir. Türkiye’de de bu halılar daha çok ressamın adıyla “Holbein halısı” olarak isimlendirilmiştir.
Resmin en ilginç özelliği ise 27 derecelik bir açıyla yerleştirilen kuru kafadır. Sadece bir açıyla bakıldığında görülebilen kuru kafa ölümü yani “Memento Mori” (Ölümü Anımsa)’yi sembolize etmektedir. Aşırı derecede uygulanmış anamorfoz (kısaltma yöntemi) ile şekli büyük boyutta bozulan bu kafatası ölümün her an her yerde olduğunun ancak bizlerin bunun farkında olmadığının vurgusudur. Bununla beraber sol üst köşede perdenin arkasında yer alan haç ise ebedi hayat için hala umut olduğu simgeler.
Bazı Eserleri;
- Charles de Solier
- Heinrich VIII. portre
- Jacob Meyer
- İsa’nın Gömülüşü
- Tüccar Georg Gisze
- Wedingh Ailesi Mensubu
Kaynakça;
- E. H. Gombrich, Sanatın Öyküsü
- Patrick de Rynck, Resim Nasıl Okunur
- Helen Langdon, Holbein