Kolezyum – Roma’nın Ölüm Arenası
Kolezyum
İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan Kolezyum, İmparator Vespasianus tarafından M.S. 70’li yıllarda yapımına başlanmış, M.S. 80’de Titus döneminde tamamlanmıştır. İmparator Vespasianus bu devasa amfitiyatroya sülalesi Flavian hanedanlığının ismini vermiştir.
Aslında Colessum’un özgün adı Flavian Amfitiyatrosu’dur. Colosseum adını, önünde bulunan İmparator Nero’nun günümüze ulaşamamış “Colossus Neronis” heykelinden aldığı düşünülmektedir. Bir nevi “Colosseum” ismi halk tarafından verilmiştir..
Amfitiyatro Nedir?
Amfitiyatro, Antik Romalılarda, içinde savaş oyunları, gladyatör ve vahşi hayvan dövüşlerinin düzenlendiği daire yada oval planlı alanı kademeli oturma yerleriyle çevreleyen yüksek yapıdır.
Amfitiyatroların ortasında yer alan, dövüşlerin ve diğer oyunların sergilendiği düz, kumla kaplı, elips biçimli alan ise arenadır. Kolezyum en bilinen tabiri ile, Roma’nın ölüm arenasıdır.
Kolezyum’da gladyatör dövüşlerinin yanısıra deniz savaşları canlandırmaları, hayvan avlama gösterileri, idam törenleri, klasik mitolojiye dayanan tiyatro gösterileri de gerçekleştirilirdi.
Kolezyum’un Konumu
Kolezyum konum olarak İmparator Nero’nun meşhur sarayı Domus Aurea’da ki yapay gölün üzerine yapılmıştır.
M.S 64 yılında Roma’da meydana gelen büyük yangının ardından ortaya çıkan geniş alanı değerlendirmek isteyen Nero, Colessum’un yaklaşık 25 katı büyüklüğünde bir saray yaptırmıştır.
Sarayda yapay göl, köşkler, çeşitli bahçeler, yapılar ve girişinde de bahsettiğimiz meşhur heykeli Colossus Neronis bulunuyordu.
Vespasian bu geniş alanda amfitiyatrosu için en uygun bölüm olarak yapay gölü seçmişti fakat önce gölün kurutulması gerekiyordu.
İşçiler gölün çevresinde 50 metrelik bir hendek açarak suyu mevcut bir kanalın yardımıyla 1 km’den fazla uzaklıktaki Tiber Nehrine akıtarak gölü kurutmuşlardır. Gölün kurutulmasıyla amfitiyatronun temelleri atılmaya başlamıştır.
Kolezyum Hangi Gelirle İnşa Edildi?
Vespasian’ın Colessum’u inşa etmek için paraya ve insan gücüne ihtiyacı vardı fakat İmparator Nero’nun tutarsız harcamaları imparatorluğu iflasa sürüklemişti.
Eski imparatorları Nero’ya oldukça sinirli olan bu halkı köleleştirmek ve ya vergileri artırmak büyük bir ayaklanmaya sebep olabilirdi. Vespasian inşaat için gerekli olan parayı nereden bulacağını düşünürken oğlu Titus MS 70’de Kudüs şehrinin etrafını kuşatmıştı.
Tapınak hazineleriyle ünlü şehir Kudüs kısa bir direniş sonrası düştü ve arabalar dolusu ganimet Roma’ya getirildi. Hazineler dışında onbinlerce Yahudi de Roma’ya köle olarak getirilmişti.
Yahudiler düşünülenin aksine Kolezyum’un inşasında çalıştırılmayıp, zengin ailelere köle olarak satılmıştı. Çünkü onları eğitmek zaman alacaktı.
Kolezyum için yeterli para sağlandıktan sonra Roma nüfusunun 4/1’i kadar insanın çalışmasıyla inşaya başlandı.
Kolezyum Nasıl İnşa Edildi?
Amaç, kendi ağırlığından etkilenmeyecek büyüklükte devasa bir amfitiyatro inşa etmekti. Bunun için Romalı mühendisler kemeri kullandı.
Kolezyum baştan aşağıya kemerlerden oluşan bir yapıdır. Her katta 80 tane olmak üzere 240 kemer kullanılmıştır. Kemer, üzerindeki yükü yanlara daha sonra aşağısındaki dikey desteklere yönlendiriyordu.
Kemer sağlam bir mimari elemandı fakat sağlamlığı malzemeyle destelemek gerekiyordu. Romalılar volkanik kum ve kireç taşıyla elde edilen malzemeyi buldular; beton. Kolezyum’u ayakta tutan malzeme betondu. Betonun yanında aynı zamanda tuğla ve taş malzeme kullanmışlardır.
188 metreye 156 metre olan dış boyutları ve 48 metreyi aşan yüksekliğiyle Kolezyum o zamana dek inşa edilmiş en büyük amfitiyatroydu. 50.000’den fazla seyirci alıyordu.
İzleyici sıraları ise koridor, merdiven ve rampaların taşıyıcı taş kolonlarla birbirlerinden ayrıldığı, arı kovanı biçimli yapay iskeletler üzerine inşa edilmiştir. Sıraları taşıyan döşemelerin altı aslında boştu, yani zeminde iki beşik tonozlu koridor sisteminden oluşmaktaydı.
İzleyici sırası demişken, neredeyse her eğlence yapısında olduğu gibi Kolezyum’da da oturma hiyerarşisi vardı. Romalı senatörlere ayrılan en ön cephe podium’du.
Arkalarındaki tribünde ise Romalı iş adamlarının bulunduğu kısım primum, onların iki sıra arkasında Roma’nın sıradan vatandaşları secundum’da oturuyordu. Sonradan tahsis edilen en üst kısımda ise Roma’nın en fakir vatandaşları summum’da yer alıyordu.
Kolezyum’un oldukça sade dış duvarlarında gömme sütunlar göze çarpmaktadır. Zeminde Toskana üslubunda, bunun üzerinde İon ve en üst katın duvarlarında ise Korint düzeni sütunlar bulunmaktadır.
Sütun kullanımı tamamen dekoratif amaçlıydı, hiçbir destekleyici işlevi yoktu. Amaç cepheyi hareketlendirmekti..
Kolezyum’da Asansör Sistemi
Kolezyum’da yalnızca gladyatör dövüşlerinin yapılmadığını söylemiştik. Gladyatörler yalnızca birbirleriyle değil, vahşi hayvanlarla da mücadele ediyorlardı. Arenanın altında hayvanların taşındığı bir asansör sistemi bulunuyordu.
Hayvanlar kafese bindiriliyor, işçiler tarafından çarklar çevrilerek arenaya çıkartılıyordu. Kafes arenaya vardığında sürgüler açılıyor ve mücadeleye dahil oluyorlardı.
M.S. 80’de Kolezyum’un açılış töreninde 5000 vahşi hayvan öldürüldüğü kaydedilmiştir.
Kolezyum yıllar boyunca ciddi hasarlar görmüş, radikal değişiklikler geçirmiş, onarımlardan geçmiştir. Fakat günümüzde ki hali bile tüm ihtişamıyla insanı büyüler. Hiç şüphesiz ki Kolezyum Roma’nın en büyük anıtı değil, aynı zamanda Roma’nın sembolü ve ölümsüzlüğüdür. Okuduğunuz için teşekkür ederim..
Kaynaklar;
- Roma Mimarlığı, Martin Thorpe
- Dünya Sanat Tarihi, Adnan Turani
- Sanat Sözlüğü, Metin Sözen
İLGİLİ YAZI : Gladyatör Oyunları ve Antik Roma’da Gladyatörler