Rönesans Sanatında Resim
Rönesans resminde antik çağa yöneliş iki türlü olarak kendini göstermiştir. İlki resmin içinde resimsel mekan olarak antik bir mekanın kullanılması ya da antik heykel ve insan figürünün kullanılması; diğeri ise doğrudan doğruya antik ve pagan konularının betimlenmesidir.
Resimde antik mimarlık veya heykel öğelerinin kullanılması, esas olarak konunun içinde geçtiği mekanın klasik bir yapı olmasıyla sağlanırdı. Çoğunlukla dinsel bir konu anlatırken, olay özenle betimlenmiş klasik bir mekanın içinde geçmektedir.
Masaccio’nun 1425’te yaptığı Kutsal Üçlü Freski‘nde bunu görebiliriz. Tüm kompozisyon bir Roma zafer takının içinde yer almaktadır.
Bu freskoda yuvarlak sütunlar, korint ve iyon başlıklar, yumurta frizi ve dentil ile tamamen, klasik bir saçak, son derece dikkatli bir biçimde vurgulanmıştır. Tonoz oldukça mükemmel bir perspektifle çizilmiştir.
Fra Angelico’nun (1387-1455) Meryem’e Müjde freskosunda da (1450) olayın içinde geçtiği mekan, Korint başlıklı, yuvarlak sütunlu, kemerli ve kübik birimlerden oluşmuştur.
Domenico Ghirlandaio’nun (1449-1520) Floransa’da Sta. Maria Novella’daki Meryemin Doğuşu freskosunda (1491) doğum olayı gerçek bir Roma sarayının içinde geçmektedir. Bu mekan öylesine gerçektir ki, sanki antik Roma saraylarının iç görüntüsünü anlatan belgesel bir çizimle karşı karşıyayız.
Raffaello Sanzio’nun (1483-1520) Atina Okulu resminde de antik filozofları, tam anlamıyla klasik bir mekan içinde görürüz. İnsanlar, kıyafetleri, duruş ve pozları, içinde bulunulan mekan ve anlatılan konu tamamen antiktir.
Antik mekanların resimde kullanılmasının haricinde, yapay olarak tasarlanmış ve kompozisyonun herhangi bir köşesine ya da arka planına yerleştirilmiş olan sütun, kemer, antik heykel ve yapı kalıntıları gibi tek tek antik öğeler ya da arka planda yer alan yapı tasarımları ve düşsel tapınaklar da kullanılmıştır. Bunlar ,hem manzara resimlerinin bir köşesinde, hem de dinsel kompozisyonlarda yer alırlar.
Andrea Mantegna’nın (1431-1506) yaptığı Aziz James’in İdama Götürülüşü (1455) freskosunda da olayın geçtiği yer ihtişamlı bir Roma zafer takının önündedir ve hem tak hem de Romalı askerlerin giyimleri, bir arkeolog titizliğiyle incelenmiş ve en ince ayrıntılarına kadar betimlenmiştir.
Roma zafer taklarının hem mimarlıkta hem de resimde bu kadar bol kullanılması Rönesans aydınlarının hayran olduğu antik romanın zaferinin sembolleştirilmesiydi. Burada kullanılan bir başka antik öğe ise figürlerin antik Yunan ve antik Roma heykellerinde olduğu gibi kontraposto duruşlarıdır.
İnsan figürleri de tıpkı bir antik sütun başlığı ya da antik mimarlık kalıntıları ve antik iç mekanlar gibi, resimde antik bir öğe olarak kullanılmıştır. Bunlar biçim duruş ve giysi olarak antik heykelleri anımsatmaktaydı.
Pietro Perugino’nun (1446-1523) Sistine şapeline yaptığı (1482) Kutsal Anahtarların Teslimi freskosunda arka planda yer alan tapınak, Alberti’nin kitabında tanımladığı ideal tapınağa göre tasarlanmıştır.
Bu tapınağın iki yanında birer zafer takı vardır. Perugino, sanki burada resmi ön planda yer alan olayı anlatmak için değil de, arka plandaki mimari yapıları göstermek için yapmıştır.
Rönesans resminin bir başka biçimi de, resmin konusunun doğrudan doğruya bir antik ya da pagan konulu olmasıdır. İtalya’da Boticelli’ye kadar genellikle Hıristiyan konuları içinde antik öğelerin kullanıldığını görmekteyiz. Ancak iş Venüs’ün Doğuşu (1480) tablosuyla değişir.
Burada Boticelli klasik mitolojiden bir konuyu seçerek kullanmıştır. Bir pagan tanrıça olan Venüs’ün (Afrodit) doğuş söylencesi anlatılmaktadır.Venüs’ün pozu da Praxiteles’in İ.Ö. 330 yılında yaptığı Knidos Afroditi ile hemen hemen aynıdır.
1494’te Rahip Girdamo Savonarola canlanmaya yüz tutan paganizme karşı savaş açmış ve pek çok taraftar toplanmıştır. Sandro Boticelli (1446-1510) de ona katılmış ve pagan içerikli birçok tablosunu yakmıştır. (Janson a.g.y s345)
Bir diğer pagan konulu örnek Piero di Cosimo’nun (1462-1521) Balın Bulunuşu (1498) tablosunda görülür. Tamamiyle pagan bir konu olan satirlerin balı buluşunu anlatan bu resimde, hiçbir Hıristiyan çağrışım yoktur.
İLGİLİ YAZI: Rönesans Nedir? Ortaya Çıkışı, Orta Çağ ve Hümanizm
Kaynak:
Ortaçağ’dan Yeniçağ’a Felsefe ve Sanat – Engin AKYÜREK