Türkiye’nin Sinema Dönemleri – Tiyatrocular Dönemi
Türk sineması, sinemanın özellikle propaganda gücünden yaralanmak amacıyla ordunun elinde şekillenmiş, ilk yıllarını askeri himaye altında geçirmiştir. 1922 yılında ilk özel film şirketi Kemal Film Seden Kardeşler tarafından kurulmuş ve sinemanın sivilleşmesi için ilk adım atılmıştır.
1922 yılı Türk Sineması için bir dönemin başlangıcı kabul edilir. Kemal Film’in kurulmasının hemen ardından ünlü tiyatro sanatçısı Muhsin Ertuğrul sinemaya adım atmış ve Türk sinemasında “Tiyatrocular Dönemi” olarak adlandırılan dönemi başlatmıştır.
1922 – 1939 yıllarını kapsayan dönemde çekilen 27 filmden 23’ü Muhsin Ertuğrul’a aittir. Sanatçı bu döneme öylesine damgasını vurmuştur ki dönem aynı zamanda sinema tarihimizde “Muhsin Ertuğrul Dönemi” olarak da anılmaktadır.
Muhsin Ertuğrul yaptığı filmlerde, genellikle İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncularına rol vermiş, sahnede kullanılan dekorları film setlerinde de kullanmıştır. Tiyatroyu kamera önüne taşımıştır.
Muhsin Ertuğrul sinemamızda ilklere imza atan önemli bir isim olmasının yanı sıra, eleştirilere de maruz kalan isimlerdendir.
Sanatçı, gerçek sanat olarak tiyatroyu görmesi ve sinemayı bu noktada sadece bir araç olarak kullanması nedeniyle eleştirilir. Dönem sinemasının ilerleme kaydetmemesine neden olarak da Muhsin Ertuğrul’un sanat anlayışı gösterilir.
Dönem içinde İpek Film ve Kemal Film ile çalışan sanatçı toplam 23 film çekmiştir. Sanatçının önemli filmlerinden bazıları;
İstanbul’da Bir Facia-i Aşk; Şişli Güzeli : Mediha Hanımın Facia -i Katili
Muhsin Ertuğrul’un çektiği ilk film. Gerçek bir olayın senaryolaştırılmış hali olan film. Şişli’de hayat kadınlığı yapmakta olan Mediha Hanım ve Hamdi Bey’in trajik aşkını anlatır. Gişe rekorları kıran film çekildiği zaman çok sevilmiştir.
Boğaziçi Esrarı : Nur Baba
Yakup Kadri’nin Nur Baba isimli romanından uyarlanmış filmdir. Bektaşiler ve Aşk konulu film çekildiği dönemde toplumda eleştirilmiştir.
Ateşten Gömlek
Halide Edip Adıvar’ın aynı isimli romanından uyarlanmış filmdir. Kurtuluş savaşı dönemini konu alan ilk film olma özelliğini taşır.
İlk kez bir filmde müslüman ve Türk kadın oyuncular görev almıştır. (Bedia Muvahhid ve Neyyire Neyir – filmde yer alan müslüman, Türk oyuncular)
Leblebici Horhor
1934 yılında çekilen film ilk Türk opereti olan aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanmıştır. Filmin yapımını Kemin Film üstlenmiş senaryosunu Mümtaz Osman takma adıyla Nazım Hikmet yazmıştır.
Aynı yıl düzenlenen 2.Venedik Film Festivalinde onur ödülü almış olsa da, yurt içinde beklenen ilgiyi görmemiştir. Fazlasıya pahalıya mal olan filmin başarısız olması nedeniyle yapım şirketi büyük zarara uğramıştır.
Sözde Kızlar
Peyami Safa’nın aynı adlı romanından uyarlanan filmin yapımcılığını Kemal Film üstlenmiştir. Batı Anadolu işgalinin ardından, hem işgalden kaçmak hem de kaybolan babasını aramak için İstanbul’a akrabalarının yanına gelen Mebrure’nin hikayesini anlatır.
Ankara Postası
Muhsin Ertuğrul’un İpek yapım evinde çektiği ilk filmdir. Kurtuluş Savaşı döneminde taarruz emrini gereken yerlere götürmek için yola çıkan kuryenin yaşadıklarını anlatır. Halk tarafından sevilmiş ve çok para kazandırmıştır.
İstanbul Sokaklarında
1931 yapımı şarkılı melodramdır. Türk sinemasında ilk sesli film olma özelliğini de taşır. Türk sinemasında dublaj devrini başlatan filmdir.
Seslendirme çalışmaları Paris’te yapılmıştır. Film aynı zamanda Türkiye, Mısır, Yunanistan ortak yapımıdır.
Bir Millet Uyanıyor
Kurtuluş Savaşı’nı konu alır. Senaryosunu Nizamettin Nazif yazmıştır. Muhsin Ertuğrul’un yönetmenliğini yaptığı filmde ilk kez Darülbedayi oyuncuları dışında oyuncular yer almıştır.
Filmin sonunda Kurtuluş Savaşı’na dair belge filmleri eklenmiştir. Filmin en önemli özelliği Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk eserini okuyarak filmde yer almasıdır.
Bataklı Damın Kızı
Filmin senaryosu Mümtaz Osman takma ismiyle Nazım Hikmet yazmıştır. İlk köy filmi olma özelliği taşır. Türkiye’nin ilk kadın starı Cahide Sonku ve Talat Artemel başrolleri paylaşmıştır. Türk sinemasında ki ilk melodramdır.
Tiyatrocular dönemi Türk sinemasında ilklerin dönemidir. Amacı kitlelere ulaşmak olduğu için basit ve popüler anlatım kalıpları benimsenmiştir. Sinema halk tarafından sevilmiş fakat sanat olarak gelişememiştir.
İLGİLİ : Türkiye’nin Sinema Dönemleri – Geçiş Dönemi
Sinema ve tiyatro arasında ki farklılıklar önemsenmemiştir. Muhsin Ertuğrul 17 yıl boyunca sinemamızın tek adamı olarak kalmıştır.